25 Temmuz 2016

EKŞİ MEYVELİ VE MÜSLİ SÜSLEMELİ, YOĞURTLU KUP



Yaz aylarında hafif tatlı tercih edenler için, yapılışı pratik, lezzeti şahane bir tarif hazırladım! Tadına baktığınızda tatlıyla ekşinin uyumuna siz de bayılacaksınız. Normal tatlıya göre oldukça hafif olan meyveli kupların malzemelerini, damak zevkinize göre kendiniz belirleyebilirsiniz. Yoğurtlu karışımı sabit kalacak şekilde, her meyve bu lezzetle uyum sağlar diye düşünüyorum. Serinliğiyle ve hafifliğiyle tam bir yaz tatlısı olan yoğurtlu kupları mutlaka denemelisiniz.



4-5 kup için...
Tarif, Dr. Oetker’in tarifinden uyarlanmıştır.

Malzemeler

Krema için:
400 gram süzme yoğurt
200 gram labne
1 çay bardağı pudra şekeri (400 gram)
1 paket gerçek vanilya parçalı şekerli vanilin

Süsleme için:
400 gram ananas
1 adet narın içi
1 adet kivi
1 su bardağı kırmızı orman meyveli kahvaltılık gevrek 
1 su bardağı müsli
2 yemek kaşığı bal

NOT: Kullanacağınız meyve ve müsli miktarları tamamen sizin damak zevkinize kalmış. Ekşiyi seviyorsanız; meyveleri bol kullanabilirsiniz. Eğer ki ekşinin çok yoğun olmasını istemiyorsanız; müsliyi daha fazla tat verecek şekilde, her kata ilave edebilirsiniz.




Tarif

1. Meyveleri küçük parçalar halinde, istediğiniz miktarda kesin.
2. Kahvaltılık gevreği ve müsliyi bir tabağa koyun. Tanelerin büyük kalmaması açısından, parçalar çok ufalmayacak şekilde kaşıkla ezebilirsiniz. Balı, kahvaltılık gevreğin ve müslinin üzerine ilave edin ve malzemeleri iyice karıştırın.
3. Süzme yoğurdu, labneyi ve pudra şekerini derin bir kaba alın. Malzemeleri bir kaşık yardımıyla karıştırdıktan sonra, elektrikli mikser yardımıyla düşük devirde çırpın.
4. Hazırladığınız yoğurt karışımından 2 kaşık, kupların alt tabanına koyun. 
5. Üzerine ballı müsli karışımından dilediğiniz miktarda ekleyin. Onun da üzerine kestiğiniz meyveleri ekleyin.
6. Aynı işlemi, aynı sırayla bir kez daha tekrarlayın ve bu şekilde, malzemeleri bütün kuplara paylaştırın.
7. Hazırladığınız kupları 1-2 saat buzdolabında beklettikten sonra servis edebilirsiniz.


Afiyet olsun...

01 Haziran 2016

MUTFAĞIN ŞEFİ DERGİSİ (TAHİNLİ, CEVİZLİ RULO KURABİYE)


Bursa'da 3 ayda bir yayınlanan, "Mutfağın Şefi" dergisinin 7. sayısında "Tahinli, Cevizli Rulo Kurabiye" tarifimle ben de yer alıyorum. Özenle hazırlanmış, zengin içerikleriyle keyifle okuyabileceğiniz ve tarif yelpazenizi oldukça genişletebileceğiniz "Mutfağın Şefi" dergisini, Özhan Marketler Zinciri'nde bulabilirsiniz.

30 Mart 2016

DOMATESLİ, ZEYTİNLİ TOST



Kahvaltı yapma alışkanlığınız ister sabahın erken saatinde olsun, ister akşama doğru... Saat kaçta olursa olsun, günün en güzel saati; kahvaltı saatidir bence. Her sabah büyük bir özenle hazırladığım, asla es geçmediğim öğündür kahvaltı… Kahvaltı demek, güne güzel başlamak demektir. Kahvaltı demek, mutluluk demektir.

Domatesli, zeytinli tost, hem hazırlanışının pratik olması, hem de doyurucu olması sebebiyle kahvaltıda sıkça tercih ettiğim, senelerdir de tadından vazgeçemediğim bir tariftir. Malzemelerin bolluğu, tat karmaşasını sevmemden kaynaklanıyor diyebilirim. Ama bu zamana kadar kime yaptıysam, malzemelerin çeşitliliğinden şikayetçi olan olmadı, üstüne bir de bayıla bayıla yediler. Pratik olması açısından tostları genel olarak tost makinesinde hazırlıyorum. Ama tabii ki de evinde tost makinesi olmayanlar için tarif kısmında tavada nasıl hazırlamanız gerektiğini detaylı bir şekilde anlattım. Her ne kadar tavada kızartınca daha lezzetli olsa da, çok yağlı olduğundan dolayı tostları tavada kızartmayı tercih etmiyorum. 

Kahvaltısız evden adımımı atmam diyorsanız, bir yandan da hem pratik hem de lezzetli fikirler arıyorsanız, domatesli, zeytinli tost sizin için güzel bir seçenek olabilir. 

Domatesli Zeytinli Tost (4)
Domatesli Zeytinli Tost (6)
Domatesli Zeytinli Tost (7)

2 adet için...

Malzemeler

Ana Malzemeler:
4 adet tost ekmeği
1,5 su bardağı rendelenmiş kaşar peyniri
1 adet orta boy domates
5-6 adet siyah zeytin
5-6 adet ceviz
2 yemek kaşığı mısır

Ekmeğin dışına sürülecek karışım için:
½ çay bardağı rendelenmiş kaşar peyniri
1 tatlı kaşığı tereyağı (oda sıcaklığında)
1 yemek kaşığı süt

Domatesli Zeytinli Tost (1)

Tarif

1. Öncelikle kaşar peynirini rendeleyin ve tost ekmeğinin dışına süreceğiniz karışım için, yarım çay bardağı kadar ayırıp bir kaseye koyun. 
2. Karışım için ayırdığınız rendelenmiş kaşar peynirinin üzerine, tereyağını ve sütü ilave edip iyice karıştırın. 
3. Tost ekmeklerinin bir yüzüne hazırladığınız karışımı sürün. Bu karışım tost ekmeğinizin daha güzel kızarmasını ve daha lezzetli olmasını sağlayacaktır.
4. Zeytinleri, çekirdeklerini çıkaracak şekilde dilimleyin. Cevizleri iri parçalar halinde kıyın ve domatesi ince ince dilimleyin.
5. Tost ekmeklerinin karışım sürmediğiniz diğer yüzüne önce kaşar peynirini, üzerine domates dilimlerini, zeytini, cevizi ve mısırı ekleyin ve üzerini diğer tost ekmeğiyle, karışım sürülmüş tarafı üstte kalacak şekilde kapatın.
6. Tostları, tost makinesine yerleştirmeden önce tost makinesini ısıtın. Daha sonra tostları yerleştirin ve içerisindeki kaşar peyniri iyice eriyene kadar ısıtın. 

ÖNERİ: Eğer tost makineniz yoksa tostu tavada hazırlayabilirsiniz. Dikkat etmeniz gereken en önemli nokta; tostun içine koyacağınız malzemeleri, tost ekmeğini tavada kızarttıktan sonra ilave etmektir. Bu işlem, kaşarın daha rahat bir şekilde erimesini sağlayacaktır.

7. Tostu tavada hazırlamak için tavayı bir süre ısıttıktan sonra üzerine bir parça tereyağı koyun.
8. Tereyağı eridikten sonra tost ekmeğinin önce iç yüzünü sonra dış yüzünü bir süre kızartın. İç yüzünü kızartıp, karışımı sürdüğünüz tarafı kızartmak için çevirdiğinizde tost ekmeğinin üzerine kaşar peynirini önce koyacak şekilde bütün malzemeleri ekleyin. 
9. Bu sırada tavanın bir kısmına bir parça daha tereyağı ekleyip diğer tost ekmeğini yine aynı şekilde kızartın. Daha sonra bu ekmekle malzemelerin üzerini kapatın. 
10. Bir maşa yardımıyla tostu çevirin ve içerisindeki kaşar eriyinceye kadar kızartın. Tost, bol malzemeli olacağı için çevirirken malzemelerin dökülmemesi açısından çift maşa kullanabilirsiniz.
11. Tost makinesiyle ya da tavada kızartarak hazırladığınız tostların kaşarı eriyip, ekmeğin dış yüzü kızardıysa tostlarınız hazır demektir. Afiyetle yiyip, güne harika bir başlangıç yapabilirsiniz.


Afiyet olsun...

Domatesli Zeytinli Tost (3)
Domatesli Zeytinli Tost (5)

28 Şubat 2016

LİMON PARÇACIKLI, TARÇINLI VE ZENCEFİLLİ KIŞ KEKİ



Mart ayına girmeye günler kalmışken ve kış mevsiminin son demlerini yaşarken, bu mevsime zencefil, tarçın ve karanfil kokulu kış kekiyle veda etmek istedim. Limon parçacıklarının ayrı bir lezzet kattığı bu kekte; bütün malzemelerin birbiriyle olan uyumuna hayran kalacaksınız.

Bu tarif, uzun zamandır aklımda olan ama yapmaya anca fırsat bulabildiğim bir tarifti. Annemin birkaç ay önce yaptığı, herkesin de bayıla bayıla yediği bu kek, içeriğinde yaptığım küçük değişikliklerle daha da muhteşem hale geldi. Tarife sonradan eklediğim; sütün içerisinde bekletilen karanfiller sayesinde, karanfilin keke ve kurabiyeye ne kadar yakıştığını bir kez daha anlamış oldum. Karanfil kokusu, kek piştikten sonra kekin üzerine dökülen süt sayesinde, kekle bütünleştiği için keke güzel bir aroma kattı. Bunun yanı sıra, annemin tarifte kullandığı dondurulmuş limon kabuğu rendesi yerine eklediğim, dondurulmuş bir dilim limonun küçük parçalara dilimlenmiş hali, harika bir lezzet yarattı diyebilirim. Tarifte, toz zencefil yerine kök zencefil rendesi kullanırsanız, keki yediğiniz zaman limon ve zencefil parçacıklarının eşsiz uyumuna şahit olacaksınız. 

Birkaç gün sonra bile aynı tazeliğini koruyan bu kek, içinde süt olduğu için durdukça daha da güzelleşiyor. Her ne kadar, bahara adım atıyor olsak da kış keki deyip geçmeyin, her mevsim yapın, her mevsim yiyin.




5-6 kişi için...

Malzemeler

2 çay bardağı un
2 adet yumurta
1 çay bardağı zeytinyağı
1 su bardağından 1 parmak eksik şeker
1 çay bardağı soda
1 paket kabartma tozu (10 gram)
1 paket vanilya (5 gram)
2 yemek kaşığı kakao (dolu dolu)
1 dilim dondurulmuş limon
1 çay kaşığı kök zencefil rendesi
1 çay kaşığı tarçın
3 adet karanfil
1 su bardağı soğuk süt

İPUCU: Kullanacağınız limon dilimini dondurmanız, limonu küçük parçalara ayırırken sulanmamasını, bu sayede de keke daha fazla lezzet vermesini sağlayacaktır.



Tarif

1. Kokusunun ve tadının çıkması için soğuk sütün içine karanfilleri atın ve keki hazırladığınız süre boyunca sütün içerisinde bekletin.
2. Yumurtaları ve şekeri elektrikli mikser yardımıyla köpük köpük olana kadar çırpın.
3. Çırpma işlemini bitirdikten sonra yumurta ve şeker karışımının içine sodayı ve zeytinyağını ilave ettikten sonra iyice karıştırın.
4. Kök zencefilin kabuğunu soyun ve bir çay kaşığı kadar rendeleyin. Donması için buzlukta beklettiğiniz limon dilimini buzluktan alın ve parçaları çok küçük hale gelene kadar ince ince dilimleyin.
5. Unu, kakaoyu, kabartma tozunu ve vanilyayı elekten geçirdikten sonra derin bir kasenin içine koyun. Malzemeleri elekten geçirmek, kek harcında tortu oluşmamasını sağlayacaktır.
6. Kasenin içine koyduğunuz malzemelerin üzerine; hazırladığınız yumurta şeker karışımını, zencefil rendesini, tarçını ve limon parçacıklarını ilave edin ve karıştırın. 
7. Hamur harcını iyice karıştırdıktan sonra yağlayıp unladığınız kek kalıbına karışımı dökün.
8. Fırını ısıtmadan kek kalıbınızı yerleştirin ve 175°C’de 40 dakika pişirin.
9. Karanfilleri soğuk sütün içinden çıkardıktan sonra, pişen kekin üzerine sütü dökün. Bu işlemi yaparken kekiniz fırından yeni çıkmış olmalıdır.
10. Üzerine döktüğünüz sütü çekmesi için keki bir süre soğumaya bırakın. Kekiniz iyice soğuduktan sonra servis edebilirsiniz.


Afiyet olsun...


10 Şubat 2016

SEVGİLİLER GÜNÜNE ÖZEL: ÇİKOLATA KAPLI, PORTAKAL AROMALI KURABİYE



Sevgililer Günü’ne özel olarak vanilya ve portakal kokularıyla harmanlanmış, lezzeti bitter çikolatayla artırılmış, içine de bolca aşk katılmış, harika bir tarif hazırladım. Kurabiye damgalarıyla dilediğiniz gibi süsleyebileceğiniz bu lezzetli kurabiyeler, “aşkın yolu mideden geçer” sözünü bir kez daha doğrulayacak.

Her sene, Şubat ayının 14’ünde birçok ülkede kutlanan Sevgililer Günü’nün başlangıç tarihi, eski Roma İmparatorluğu'na kadar uzanmaktadır. 15 Şubat günü, Antik Roma’da Lupercalia Bayramı olarak kutlanmaktaydı. Bereket tanrısı Lupercus’un onuruna düzenlenen bu bayram, sosyal yaşantıları kısıtlanmış genç kadın ve erkekler için özel bir gün olarak görülürdü. Bu süreçte birliktelik yaşayacak çiftler, Lupercalia Bayramı’nın arife günü, yani 14 Şubat’ta gerçekleşen kura ile belirlenirdi. Çoğunlukla bu birliktelikler evlilikle sonuçlanıyordu. Fakat genç yaşlarda aile kuran erkeklerin orduda savaşmak istememesi sebebiyle, İmparator II. Claudius’un emriyle bu gelenek son bulmuştu. Claudius’un yasağına rağmen, çiftleri gizlice evlendirmeye devam eden Aziz Valentine, İmparator’un bu durumu öğrenmesi sonucu tutuklandı ve öldürüldü. Aziz Valentine’nin 14 Şubat’ta öldürülmesi sonucu, bazı toplumlarda “Aziz Valentine Günü” (St. Valentine’s Day) olarak bilinen bu gün, günümüzde Sevgililer Günü olarak kutlanmaktadır.




14 Şubat’a özgü olan, sevgiliye güzel sözler yazan notlar verme geleneğinin 14. yüzyılda da olduğu düşünülmektedir. Ancak, Sevgililer Günü’nün toplumsal olarak kabul edilmesini sağlayan olayın, 1800 yıllarında Esther Howland’ın ilk Sevgililer Günü kartını yollaması sonucu olduğu bilinmektedir ve bu durum gelenek haline gelerek günümüzde de hala devam etmektedir.

Sevginin, tek bir güne sığdırılmaya çalışılıp, pahalı hediyelerle, altı doldurulamayan, içi boş, süslü sözlerle gösterilmeye çalışılmasını anlamsız bulan insanlardan biri olarak, sevdiğimiz kişinin hayatımızda olmasının en güzel hediye olduğuna inanıyorum. Sevgililer gününe özel olarak, illa ki bir şeyler yapmayı planlıyorsanız; el emeği göz nuru kurabiyelerden yapıp, sevdiceğinizi mutlu edebilirsiniz.



15-20 adet için...

Malzemeler

2 su bardağı un
175 gram margarin
½ su bardağı pudra şekeri
½ tatlı kaşığı kabartma tozu
1 paket vanilya (5 gram)
1 tatlı kaşığı portakal kabuğu rendesi
2 paket bitter çikolata (90 gram)

Tarif

1. Margarini ve pudra şekerini derin bir kaba aldıktan sonra elektrikli mikser yardımıyla iyice çırpın.
2. Daha sonra, unu, kabartma tozunu, vanilyayı ve portakal kabuğu rendesini çırptığınız malzemenin içine ilave edin ve önce düşük, sonra yüksek devirde karıştırın. 
3. Kurabiye hamurunuz ufalanmış şekilde, küçük parçalara ayrılmış kıvama geldiğinde, hamuru elinizle yoğurmaya devam edin.
4. Hamuru rahat bir şekilde açmak için, hamuru açacağınız zemini ve merdaneyi unlayın.
5. 1 cm kalınlığında açtığınız hamuru yuvarlak parçalara ayırmak için, daire şekilli hamur kesici ya da bardak yardımıyla, hamurun şeklini bozmayacak şekilde kesin.
6. Kestiğiniz parçaları, yağlı kağıt serilmiş tepsinin üzerine, birbirine çok yakın olmayacak şekilde dizin. 



7. Kurabiye damganızla, bütün kurabiyelere dilediğiniz gibi şekil verdikten sonra hamurun damga dışında kalan artan kısımlarını bir bıçak yardımıyla kesebilirsiniz. 
8. Artan hamur parçalarını tekrar açtıktan sonra, aynı işlemleri hamurunuz bitene kadar tekrarlayın.
9. Tepsiyi önceden ısıtılmış fırına yerleştirin ve 180°C'de 10 dakika pişirin. 
10. Piştikten sonra kurabiyeleri fırından çıkartın ve 10-15 dakika kadar soğumaya bırakın. Bu süreçte, kurabiyelerinizin arkasına süreceğiniz çikolata sosunu hazırlayabilirsiniz.
11. Orta derinlikte bir tavada su kaynatın ve tavanın içine çikolataları eriteceğiniz bir başka kap koyun. 

İPUCU: Bu işlem, çikolataların ateşle direk olarak temas etmesini engelleyecek ve çikolataların yanmamasını sağlayacaktır.

12. Suyun üstüne yerleştirdiğiniz kaba, çikolata parçalarını koyun ve çikolatalar iyice eriyene kadar karıştırın.
13. Kurabiyelerinizin soğuduğuna emin olduktan sonra, bir kaşık ya da spatula yardımıyla kurabiyelerin arkasına çikolata sosunu sürün ve kuruması için çikolata sosu yukarda kalacak şekilde tepsiye yerleştirin.
14. Bütün kurabiyelerin arkasına çikolata sosu sürüp, tepsiye yerleştirdikten sonra iyice kurumaları için 2-3 saat bekleyin.
15. Kurabiyelerinizin arkasındaki çikolata sosu kuruduktan sonra, dilerseniz güzel bir kutu hazırlayıp bütün kurabiyeleri içine yerleştirdikten sonra sevdiğinize hediye edebilirsiniz.


Afiyet olsun...

29 Ocak 2016

KÖPEĞİNİZ İÇİN SARIMSAKLI VE SALAMLI ÖDÜL KURABİYESİ



Hep kendi karnımızı doyurmaya yönelik yiyecekler yaptığımızı düşündük ve bu sefer mutfağa kendimiz için değil de köpeğimiz için girdik. Köpeğinize, kimyasallarla dolu hazır mamalardan vermek yerine, kendi ellerinizle hazırladığınız mis gibi ev kurabiyelerinden vermek, hem köpeğinizi hem de sizi fazlasıyla mutlu edecektir.

Bu kurabiyeler adı üstünde birer ödül kurabiyesi olduğu için, eğitme amaçlı kullanmak isteyeceğiniz, köpeğinizi davranışsal olarak yönlendirecek türden bir yiyecektir. Dilerseniz bu kurabiyeleri normal öğünlerde de verebilirsiniz.

Allium familyasından olan sarımsak, keskin kokusu sebebiyle köpekler için dikkat çekici bir besin kaynağıdır. Bu sebeple, iştah kabartıcı olması açısından, tarifte az da olsa sarımsak kullandık. Bazı mamaların ve vitaminlerin içinde bulunan sarımsağın, kediler ve köpekler için zararlı olup olmadığı hala tartışma konusu. Amerika Veteriner Hekimler Birliği, sarımsağı zehirli yiyecekler arasında kabul ederken, Amerika Ulusal Araştırma Konseyi sarımsağın güvenli kullanımını desteklemektedir. Yapılan bazı araştırmalara göre; sarımsağın dozunun ayarlandığı takdirde, rendelenip yemeklerle pişirilmiş hali sorun teşkil etmese de bu konuda tam anlamıyla net bir bilgi vermek imkansız gibi gözüküyor. Bu sebeple, bu konudaki en belirleyici kıstasın; evcil hayvanınızı tanımak olduğunu düşünüyorum.

Mutfağa girip, biricik köpeğimiz için bir şeyler yapmış olmanın heyecanıyla, hazırlamış olduğumuz kurabiyeleri Çilek kızımıza tattırdık. Bu lezzetli kurabiyelere bayılan Çilek, en keyifli öğünlerinden birini yaşadı. Eğer siz de en sağlıklı yiyecek; kendi yaptığım yiyecek diye düşünüyorsanız, köpeğinizi sarımsaklı ve salamlı ödül kurabiyeleriyle mutlu edebilirsiniz.



40–50 adet için...

Malzemeler

2-3 diş sarımsak (tercihe bağlı)
3 su bardağı buğday unu 
4 adet kalın dilimlenmiş salam (jambon veya pastırma)
½ çay fincanı yağ (hayvansal veya bitkisel)
1 adet yumurta
1 su bardağı süt
1 tutam tuz

NOT: Çilek’in buğday ununa alerjisi olduğu için tarifte glutensiz un kullandık. Eğer köpeğinizde böyle bir durum söz konusuysa siz de buğday unu yerine glutensiz unu tercih edebilirsiniz.



Tarif

1. Fırınınızı önceden 325°C'ye ayarlayın, fırını önceden ısıtmak kurabiyelerin daha da kıtırlaşması için gereklidir.
2. Sarımsağı rendeleyin, bunun için o minik sarımsak rendelerinden kullanabilirsiniz.
3. Salamları küçük parçalar halinde küp küp doğrayın.
4. Bütün malzemeleri derin bir kaba koyun ve iyice yoğurun.
5. Yoğurduğunuz hamuru bir merdane yardımıyla, kalınlığı 1 cm olacak şekilde açın.
6. Kurabiyeleri pişirmek istediğiniz pişirme tepsisinin altını yağlı pişirme kağıdı ile kaplayın.
7. Değişik şekillerdeki hamur kesicilerle hamurdan çeşitli şekiller kesin ve bunları yağlı kağıdın olduğu tepsiye birbirine fazla yakın olmayacak şekilde dizin.
8. Kurabiye tepsisini 325°C’deki fırına koyun ve 35-40 dakika pişirin.
9. Pişen kurabiyeleri fırından aldıktan sonra iyice soğutun. Soğuyunca köpeğinizin seveceği kıtırlığa ulaşmış olan kurabiyeleri köpeğinize yedirebilirsiniz. 


Tüm köpüşlere afiyet olsun...

17 Ocak 2016

HAVUÇLU CEVİZLİ KEK



Kış aylarında bıkmadan usanmadan yapılan tatlıların başında havuçlu cevizli kek gelir. İçinde elma rendesi de oldu mu tadından yenmez. Tarçın, kendisine en çok yakışandır ama kimileri için olsa da olur, olmasa da olur gözüyle bakılır. Kahveyle birlikte, karlı havalara en çok uyum sağlayan kektir.
 
İsviçre’de “Rübelitorte” diye adlandırılan ve genellikle üzeri peynir kremasıyla süslenen havuçlu kek, çocukların doğum günü kutlamaları için İsviçreliler tarafından yaygın olarak tercih edilir. Bilinen en eski tarifi 1892 yılına dayanmaktadır. Amerika’da ve İngiltere’de en çok sevilen ve tüketilen keklerin başında gelir. İkinci Dünya Savaşı zamanında lüks gıdalara kısıtlama getirilmesinden dolayı, keke tat vermesi ve yumuşatması açısından, bol miktarda havuç kullanılmıştır. İngiltere’de, havucun besleyici özelliğinden dolayı hükümetin havuçlu tarifler dağıtması sırasında popülerliğini kazanan havuçlu kek, günümüzde de hala aynı popülerliği sürdürmektedir.

HavucluKek1

Kekin ana malzemeleri olan havuç ve cevizin faydaları oldukça fazladır. Vitamin ve mineraller bakımından zengin bir sebze olan havucun, vücudu enfeksiyonlara karşı koruyucu ve bağışıklık sistemini güçlendirici etkisi vardır. Bunun yanı sıra, bilinen en zengin A vitamini kaynaklarından biri olan bu sebzenin en önemli faydası ise kalp ve damar sağlığını korumasıdır. Görmeyi artırdığına dair yeterince araştırma yapılmamış olsa da havuç, en yaygın olarak bu özelliğiyle bilinir. Havuç gibi ceviz de kalbe iyi gelen yiyeceklerdendir. İçerdiği B-6 vitamini, manganez ve omega-3 yağ asitleri sayesinde zihinsel fonksiyonların işlevselliğini artıran cevizin, hafızayı güçlendirici ve stresi azaltıcı etkisi vardır. Ayrıca cildi besler, kötü kolesterol oranını düşürür ve kalp hastalığı riskini azaltır. 

Havaların ısınmasına daha varken, beyaz kar taneleri de etrafı süslüyorken; kendinize bir kahve hazırlayın ve bu mevsime en çok yakışan kekle kendinizi sevindirin. Çünkü bazı yiyecekler, içinde bulunduğunuz anı sevme sebebinizdir.

HavucluKek3
HavucluKek5

8-10 kişi için...

Malzemeler

1 su bardağı havuç rendesi
1,5 su bardağı iri çekilmiş ceviz
1 adet kırmızı elmanın rendesi
2 tatlı kaşığı tarçın
¾ su bardağı esmer şeker
3 adet yumurta
1 paket kabartma tozu (10 gram)
1 adet vanilya çubuğu (ya da 1 paket vanilya)
1 su bardağı süt
1 su bardağı zeytinyağı
3 su bardağı un

NOT: Videodaki tarif, yarım ölçüde yapılmıştır. Tarifi yarım ölçü yapmak isterseniz; 2 adet yumurta kullanın. Kabartma tozuyla, vanilya çubuğu sabit ölçüde kalacak şekilde, diğer ölçüleri yarıya indirebilirsiniz.

HavucluKek2

Tarif

1. Havuçların ve elmanın kabuğunu soyduktan sonra rendeleyin.
2. Yumurtaları derin bir kaseye kırın ve elektrikli mikser yardımıyla bir süre çırpın. İçerisine şekeri ilave ettikten sonra kıvamlı bir hal alana kadar çırpmaya devam edin.
3. Daha sonra karışıma, unu, kabartma tozunu, tarçını, elma ve havuç rendesini ilave ederek bir kaşık yardımıyla iyice karıştırın. 
4. Hamur harcına sütü ve yağı da ilave ettikten sonra karıştırmaya devam edin.
5. Vanilya çubuğunun içindeki özütü bir bıçak yardımıyla çıkarın ve iri çekilmiş cevizlerle birlikte hamur harcına katın.
6. Hamur harcını iyice karıştırdıktan sonra yağlayıp unladığınız kek kalıbına karışımı dökün.
7. Kek kalıbınızı önceden ısıtılmış fırına yerleştirin ve 160°C’de 30 dakika pişirin.

İPUCU: Kekin kabarıklığının sönmemesi açısından ilk 20 dakika fırının kapağını açmayın. 

8. 30 dakika sonunda bir bıçak yardımıyla kekin pişip pişmediğini kontrol edebilirsiniz. Eğer batırdığınız bıçakta hamur kalmıyorsa kekiniz pişmiş demektir.
9. Havuçlu cevizli kekinizi bir süre soğuttuktan sonra, dilerseniz üzerine bir miktar tarçın serpiştirip servis edebilirsiniz.


Afiyet olsun...

HavucluKek4

04 Ocak 2016

SÜTLE YOĞRULMUŞ MISIR EKMEĞİ



Karadenizliyseniz, mısır ekmeği denildiğinde tadından çok anılar gelir aklınıza... Kokusu mutfağınızı doldurduğunda, mis gibi fırınlanmış mısır unu kokusunun yanında anneanne sıcaklığını da hissedersiniz. Daha önce tatmadıysanız bile, tadının sizi çocukluğunuza götüren bir etkisi vardır. Kısacası mısır ekmeği demek, sımsıcak ev demektir. 

Mısır ekmeği, mısır tanelerinin öğütülerek un haline getirilmesiyle yapılan bir ekmek çeşididir. Karadenizlilerin vazgeçilmezi olan ve yemeğin yanında bolca tükettikleri bu ekmek, mısır ununun çinko açısından zengin olmasından dolayı hasarlı hücrelerin iyileşmesine yardımcı olur. Mısır ununun içerdiği A vitamini ve lifler, göz sağlığının korunmasını sağlar. Mısır ekmeğinin barındırdığı mısır yağı ise kolesterol seviyesinin normal seviyede kalmasına yardımcı olduğu için sağlık açısından oldukça faydalıdır. Bu kadar faydasına rağmen mısır, içerdiği şeker sebebiyle diyabet hastalarının kontrollü bir şekilde tüketmesi gereken bir tahıl ürünüdür. Bu sebeple diyabet hastalarının, mısırın içindeki şekeri göz önünde bulundurarak mısır ekmeğini çok sık yememelerini tavsiye ederim.

Mısır ekmeğinin bir diğer özelliği de çölyak hastaları tarafından tüketilebilir olmasıdır. Gluten enteropatisi de denilen bu hastalığa sahip kişiler, hastalıkları sebebiyle buğday, arpa ve çavdar ürünlerinden elde edilen yiyecekleri tüketemezler. Dolayısıyla mısır ekmeği bu durumda çölyak hastalarının gönül rahatlığıyla tüketebildiği bir ekmek görevi görmektedir.




Mısır ekmeği yüzyıllardır çeşitli ülkelerde bolca tüketilen bir ekmek türüdür ve tarif açısından çeşitliliğe sahiptir. Mısır ekmeğini kimileri pasta, kek olarak, kimileri ekmek olarak tüketir. Tarif araştırması yaptığınızda, kaymaktan kabartma tozuna, yoğurttan şekere kadar malzeme farklılığı görürsünüz. Annemin yaptığına göre, memleketi Giresun’un mısır ekmeği tarifi oldukça basittir. Mısır unu, su ve tuz üçlüsünün yoğrulması sonucu köylerde odun ateşindeki sac üzerinde hazırlanır bu lezzetli ekmek.. Bizim tam anlamıyla ekmek niyetine tükettiğimiz mısır ekmeği; diğer tariflerde görülen kabarık ve kalın görüntülerinin aksine, oldukça ince ve lifli bir görüntüye sahiptir. Kimi zaman sadece suyla yoğurduğumuz mısır ekmeği tarifinde yaptığımız tek değişiklik; tat vermesi açısından, su yerine süt koymamız olur. Karadeniz yemeklerinin yanına oldukça yakışan bu nefis ekmek, süt ve yoğurtla muhteşem ikili oluşturur. Ilık sütün içine ince ince doğradınız mısır ekmeği sabah kahvaltıları için oldukça doyurucu ve lezzetli bir besin kaynağıdır. 

Şehir merkezindeki pastanelerden ya da fırınlardan alıp yediğiniz mısır ekmeği, kek mantığıyla yapıldığı için orijinaline göre oldukça farklı bir tada sahiptir. Daha önce Karadeniz’e gidip mısır ekmeği yeme şansınız olmadıysa, tattığınız tek mısır ekmeği pastaneden aldığınız ya da tarifini bulup kek gibi yaptığınız mısır ekmeğiyse, bu tarifi kesinlikle denemenizi tavsiye ederim. Eminim, tarifinin basitliğiyle, mutfağınızı dolduran mısır unu kokusuyla ve mis gibi tadıyla vazgeçilmeziniz olacaktır.

Mısır Ekmegi (Cornbread)6-1


4 kişi için...

Malzemeler
2 su bardağı fırınlanmış mısır unu
1 su bardağı normal mısır unu
2,5 su bardağı ılık süt
1,5 çay kaşığı tuz
6 çorba kaşığı zeytinyağı (Tavayı kızdırmak için)

NOT: Mısır unu; normal mısır unu ve fırınlanmış mısır unu olarak ayrılır. Tarifte ikisini karıştırarak kullanırsanız mısır ekmeğiniz daha lezzetli olacaktır. Fırınlanmış mısır ununu ve normal mısır ununu Karadeniz ürünleri satan yöresel marketlerden temin edebilirsiniz.



Tarif

1. Öncelikle sütünüzü ocakta bir süre ılıtın. 
2. Mısır unlarını ve tuzu derin bir kaseye döküp, iyice karıştırın. 
3. Malzemelerin iyice karıştığına emin olduktan sonra ortasını açarak bir miktar ısıttığınız sütü karışıma yavaş yavaş ekleyin ve hamuru yoğurmaya başlayın.
4. Hamuru yoğururken kıvam alması için sütü yavaş yavaş üç seferde dökebilirsiniz. Hamuru, içinde pürüzlük olmamasına dikkat ederek, kek hamurundan daha kıvamlı hale gelene kadar yoğurun.
5. İyice yoğurduğunuz hamurun üstünü bir örtüyle kapatın ve 15-20 dakika dinlenmeye bırakın. 
6. Hamurunuzu dinlendirdikten sonra, tavayı kızdırmak için, tavaya 3 çorba kaşığı zeytinyağı dökün ve yağı bir süre kızdırın. Zeytinyağı yerine isteğe bağlı olarak tereyağı da kullanabilirsiniz. 
7. Kızdırdığınız yağın üzerine hamuru koyun ve hamuru tavaya, ince bir hale gelene kadar yayın. 

İPUCU: Hamurun elinize yapışmaması ve tavaya düzgün yayılabilmesi için, hamuru yaymadan önce elinizi ıslatabilirsiniz.

8. Hamurun arka tarafı kızarana kadar ocakta bekletin. Bir kapak yardımıyla ters çevirerek hamurun kızarıp kızarmadığını kontrol edebilirsiniz. 
9. Hamurun arka tarafı kızarınca bir kapak ya da tepsi yardımıyla ters çevirin. Ters çevirdiğiniz hamuru tavaya yerleştiremeden önce 3 çorba kaşığı zeytinyağını tavaya tekrar dökmelisiniz. 
10. Hamurunuzun diğer tarafı da kızardığı zaman, mısır ekmeğiniz hazır demektir, servis tabağına alabilirsiniz.
11. Mısır ekmeğinizi dilerseniz yemeklerin yanında tek olarak, dilerseniz ince parçalara ayırıp yoğurtla karıştırarak, dilerseniz de yine ince parçalara ayırıp, bir miktar şeker ilave edilmiş ısıtılmış sütle karıştırarak yiyebilirsiniz. 


Mısır ekmeğinin yapımında emek harcayan anneme ve teyzeme sonsuz teşekkürler!
Afiyet olsun...


22 Aralık 2015

YILBAŞINA ÖZEL, SICAK ŞARAP



Soğuk kış günlerinin olmazsa olmazı, içinizi ve kalbinizi ısıtan sımsıcak bir içki; Sıcak Şarap! Işıldayan yılbaşı süslerine ve bembeyaz kara en çok yakışan içkidir sıcak şarap... Mutluluk kaynağıdır, üşümeyi sevme sebebidir, kış mevsimini özletendir... Yılbaşı gecesi için ikram edilecek içeceklerin listesini oluşturmaya başladıysanız, listeye sıcak şarabı da mutlaka eklemelisiniz. Yılbaşı gecesi için hazırlayacağınız bu büyülü içecek evinizin her köşesini dolduran baharat ve meyve kokularıyla bile sizi sarhoş etmeyi başaracaktır.

Kış mevsiminin fazlasıyla soğuk geçtiği ülkelerde bolca tüketilen sıcak şarabın ana malzemeleri; şarap ve tarçın çubuklarıdır. Bu iki malzeme haricinde tarife ekleyeceğiniz her bir meyve ve baharat, tamamen sizin zevkinize kalmıştır. Kan şekerini kontrol altına alan, soğuk algınlığını önleyen ve sindirim sistemini düzenleyen tarçını, bu içkide bolca kullanabilirsiniz. Zencefil, karanfil, anason ve karabiber de sıcak şarap tariflerinde sıkça kullanılan baharatlardandır. Soğuk algınlığının sebep olduğu hastalıklara karşı, özellikle kış aylarında tüketilmesi önerilen bu baharatlar, sıcak şarapla birlikte tam bir şifa kaynağıdır.



Avrupa’da geleneksel Noel içkisi olarak tüketilen sıcak şarap, her ülkede farklı isim ve tarifle bilinir. 17. Yüzyılda, İngilizlerin “Grog” adı verilen içkiyi soğuk hava şartlarından dolayı ısıtarak içmesi, günümüzdeki sıcak şarap tarifinin şekillenmesini sağlamıştır. Daha sonraları İskandinavlar bu içkiye; votka, şarap, tarçın, karanfil, zencefil, kakule, şeker ve portakal ekleyerek tarif değişikliği yapmışlar ve “Glögg” adını vermişlerdir. Almanya’da “Glühwein”, Fransa’da “Vin Chaud”, İtalya’da ise “Vin Brulé” ismiyle bilinen sıcak şarap, her ülkede farklı malzemelerle hazırlandığı için fazlasıyla geniş bir tat çeşitliliğine sahiptir.

Sıcak şarabın hazırlık süreci oldukça basit ve keyiflidir. Büyük parçalar halinde, gelişigüzel kestiğiniz meyveleri tencerenin içine atıp kaynattığınız için çok zahmet gerektirmez. Ayrıca kendi zevkinize göre eklediğiniz baharatlar sayesinde damak tadınıza uygun bir tarif hazırlayabilirsiniz. Sıcak şarabın görüntüsünün bozulmaması ve kolay içilebilmesi açısından baharatlar toz olarak kullanılmamalıdır. Sıcak şarap hakkında bilinen en yaygın yanlış bilgi ise, şarabın kaynatılarak hazırlanmasıdır. Kesinlikle ateşle temas etmemesi gereken şarap, alkolünün uçmaması için kaynatılmamalıdır. Bu sebeple, kaynatılan malzemelerin içine döküldükten sonra o malzemelerin sıcaklığıyla ısınmaya bırakılır. Sıcak şarabı, bu tarz püf noktaları dikkate alarak hazırlarsanız, sizin için vazgeçilmez bir kış içkisi olacağına emin olabilirsiniz.

Yılbaşına günler kalmışken meyvelerinizi, baharatlarınızı ve şarabınızı hazır edin. Sevdiklerinize ikram etmek için sıcak şarabınızı en güzel şekilde süsleyin ve etrafa yayılan baharat ve meyve aromasıyla yeni yılı karşılayın.




3 litre için...

Malzemeler

2 litre sek kırmızı şarap
1 litre vişne suyu
½ su bardağı bal
2 adet portakal
2 adet elma
1 adet ayva
1 adet narın içi
1 adet limonun kabuğu
20 adet karabiber
15 adet karanfil
15 adet kabuk tarçın
1 adet kakule
Yıldız anasonun 2 adet tohumu
1 tatlı kaşığı rendelenmiş kök zencefil

NOT: Sıcak şarap tarifi için çok kaliteli, yıllanmış şarap kullanmanıza gerek yoktur. Kullanacağınız şarap orta kalitede olabilir.



Tarif

1. Portakalları, elmaları ve ayvayı kabuklarıyla birlikte, orta büyüklükte kesin. Narın içini, limon kabuğunu ve kestiğiniz meyveleri derin bir tencereye koyun. Tarifimiz 3 litre olacağı için tencere seçiminizi ona göre yapmalısınız.
2. Kakulenin tohumlarını çıkardıktan sonra, karabiberleri, karanfilleri, tarçınları, anasonu ve 1 tatlı kaşığı kök zencefil rendesini tencerenin içine ilave edin.
3. Vişne suyunun tamamını bir sürahiye alarak, içine balı ekleyin ve iyice karıştırın. Daha sonra ballı vişne suyunu tenceredeki diğer malzemelerin üzerine dökün ve bir kaşık yardımıyla bütün malzemeleri karıştırın.
4. Tencereyi ocağa koyup kapağını kapatın ve vişne suyuyla karıştırdığınız meyve ve baharatları 30 dakika boyunca kaynatın. 
5. 30 dakika sonunda tencereyi ocaktan alın ve şarabı, kaynamış olan malzemeyle hemen temas ettirmemek için 5-10 dakika soğumaya bırakın. 
6. Daha sonra vişne suyuyla kaynattığınız malzemelerin üzerine 2 litre şarabı ilave edin ve iyice karıştırın. Malzemelerin kokusunun ve tadının şaraba geçmesi için, hazırladığınız karışımı, tencerenin kapağı kapalı olacak şekilde 15 dakika dinlenmeye bırakın.
7. 15 dakika sonunda bir süzgeç yardımıyla bütün meyveleri ve baharatları süzün.

İPUCU: Malzemeleri süzdükten sonra isteğe bağlı olarak, 2-3 kabuk tarçını, 1-2 adet karanfili ve birkaç meyveyi tat vermesi açısından tencerenin içinde bırakabilirsiniz.

8. Hazır olan sıcak şarabınızı bir bardağa ya da kupaya koyarak servis edebilir, içine 1 adet kabuk tarçın ve 1 dilim portakal ekleyebilirsiniz.


Yeni yılın herkese mutluluk getirmesi dileğiyle…
Afiyet olsun...


10 Aralık 2015

ASLI’NIN YILBAŞINA ÖZEL, TARÇINLI VE BADEMLİ YILDIZ KURABİYELERİ



Aralık ayının gelişiyle yılbaşı hazırlıkları da hafiften başlamışken, mutfaktan yayılan tarçın ve zencefil kokularıyla sizi başbaşa bırakmak istiyorum. Süslenen çam ağaçları eşliğinde yılbaşı planları da şekillenmeye başladı. Ben de aralık ayına özel olarak, bu heyecana uygun bir tarif yayınlamak istedim ve düşündüm ki; yılbaşı heyecanınıza insanları da ortak etmenin yolu, Aslı’nın yılbaşına özel, tarçınlı ve bademli yıldız kurabiyelerinden geçer. Özetle, bu kurabiyeler hem sizi hem etrafınızdakileri mutlu etmeye yeter de artar.

Tarifin uyarlayıcısı olan ablam, yılbaşının büyüsüne oldukça inanan insanlardandır. Yeni yıla yaklaşırken iş yerinde kimseye aldırmadan süslediği masası, evinin her köşesini doldurduğu rengarenk mumları, süslemeleri, on iki ay boyunca kaldırmadığı yılbaşı ağacı ve yılbaşı tarifleri bunun en büyük kanıtıdır. Kendisine özel bu yılbaşı kurabiyesi de, onun bu ruhunu yansıtır.



Aslında bir Alman tarifi olan ama ablamla özdeşleşmiş bu tarif, bizim aile için artık, aralık ayı aktivitesi haline gelip, yılbaşı ritüeline dönüştü diyebilirim. Yeni yıla yaklaştığımız vakitlerde bütün ailenin yardımıyla yapılan yıldız kurabiyeler doldurur mutfağı… Ablam her sene bu minik lezzetlerden yüzlerce yapıp, etrafındaki insanlara dağıtır. Akrabalara ayrı, arkadaşlara ayrı tepsi hazırlayıp, kutu kutu yollar bütün tanıdıklara. Kısacası aralık ayının gelmesiyle birlikte, herkes büyük bir heyecanla Aslı’nın yılbaşına özel kurabiyelerini bekler. 

Yıldız kurabiyeler, kurabiye kısmı un yerine bademden oluşan, üzeri bezeyle kaplı, bağımlılık yapıcı özelliğiyle yedikçe yemek isteyeceğiniz, yılbaşı ruhuna oldukça yakışan bir kurabiyedir. İçine katacağınız tarçın ve zencefil, kurabiyeleriniz için aromatik bir tat sağlayacaktır. Hatta kolay bir şekilde temin etme şansınız varsa; tarifin içine isteğe bağlı olarak Kirschwasser katarak bu aromatik tadı daha da güçlendirebilirsiniz. Almanlara ait ve tatlılarında da sıkça kullandıkları, bir çeşit kiraz brendisi olan Kirschwasser, bu kurabiyeler için güzel bir seçenek olup, kurabiyelerin tadını daha da etkileyici hale getirmektedir.



Bu kurabiyelerin yapılışı normal kurabiyelere göre biraz zordur, emek ister ama tadı ve görünüşü harcanan emeğe değer. Zor olan kısmı, üzerindeki kaplamayı büyük bir özenle bütün kurabiyelere teker teker yaptığınız kısımdır. Hele arkadaşlarınıza dağıtmayı düşünüyorsanız, tepsilerce yaptığınız kurabiyelerin yapımı saatlerinizi alabilir. Ama emin olun, kurabiyeleri verdiğiniz kişiler tadına baktıktan sonra biraz daha kurabiye için can atacaklar. Bu da sizi oldukça mutlu edecektir.

Siz de yılbaşı büyüsüne inanlardansanız ve yılbaşı ruhunu yaşatmak istiyorsanız; yeni yıla da yaklaşmışken kendinizi ve sevdiklerinizi bu özel kurabiyelerle sevindirebilirsiniz.



40-50 adet için...

Malzemeler

250 gram badem unu
3 adet yumurta akı
225 gram pudra şekeri
1 tatlı kaşığı tarçın 
1 çay kaşığı zencefil
1 tatlı kaşığı limon suyu
3-4 adet karanfil
½ yemek kaşığı Kirschwasser (isteğe bağlı)

NOT: İki kat ölçüyle daha fazla kurabiye yapmak isterseniz; yumurta akı için 6 adet yerine 5 adet yumurta akı kullanmalısınız.

Tarif

1. Öncelikle karanfillerin kokusunun ve tadının çıkması için 1 tatlı kaşığı limon suyunun içine karanfilleri atıp bir süre bekletelim. Beklettiğiniz karanfilleri 5-10 dakika sonra limon suyunun içinden çıkarabilirsiniz.
2. Pudra şekerini ve yumurta aklarını derin bir kaseye alıp, elektrikli mikser yardımıyla kar beyaz olana kadar çırpın.
3. Çırpma işlemini bitirdikten sonra, kar beyaz olan karışımdan kurabiyelerin üstünü süslemeniz için 1 fincan ayırın ve donması için buzdolabına koyun. Karışımın geri kalan kısmını kurabiyenin hamurunda kullanacaksınız.
4. Badem unu, tarçın, zencefil, limon suyu ve isteğe bağlı olan Kirschwasser’i derin bir kaseye alarak bir kaşık ya da el mikseri yardımıyla karıştırın. Üzerine, hazırladığınız pudra şekeri ve yumurta akı karışımından dökün.

İPUCU: Hazırladığınız karışımı diğer malzemelerin üzerine, hamur kıvamını buluncaya kadar 3-4 seferde dökmelisiniz ve karıştırmaya devam etmelisiniz. Kar beyaz karışım ve diğer malzemeler birbirine iyice karışınca hamuru elinizle yoğurun. 

5. İyice yoğurduğunuz hamuru 1 cm kalınlığında açın.

İPUCU: Kurabiye hamuru sırf bademden oluştuğu için yapışkan bir kıvamda olacaktır. Hamurunuzun merdaneye yapışmaması için; hamuru, altına ve üstüne yerleştirdiğiniz yağlı kağıtların arasında açmalısınız. 

6. Açtığınız hamura küçük yıldız kalıbıyla şekil verdikten sonra, tepsiye yerleştirdiğiniz yağlı kağıtların üzerine sırayla dizin. 

İPUCU: Yapışkan kıvamlı hamurunuzun yıldız kalıbına yapışmaması için; kalıbı, hamurun üstüne koymadan önce una batırmalısınız. Bu sayede, şekil verdiğiniz hamur kolay bir şekilde kalıptan ayrılacaktır. 

7. Kurabiyelerin üzerini süslemek için, buzdolabında beklettiğiniz beze karışımını dolaptan çıkarın.
8. Yağlı kağıda yerleştirdiğiniz hamurların üzerine, dışarı taşmayacak şekilde bir çay kaşığı kadar beze karışımından koyun ve ince bir çubuk yardımıyla hamurun üzerini kaplayın. Bu işlemi yaparken koyduğunuz beze karışımının hamurun dışına taşmamasına özen gösterin. 
9. Aynı işlemi şekil verdiğiniz bütün hamurlara yaptıktan sonra, tepsiyi önceden ısıtılmış fırına yerleştirin ve 220°C’de 5-7 dakika pişirin. Üstündeki beyaz bezenin yanmaması için 5 dakikadan sonra kurabiyeleri kontrol etmelisiniz.
10. Kurabiyeleriniz piştikten sonra fırından çıkarın ve soğumaya bırakın. Soğuduktan sonra bu minik lezzetleri sevdiklerinizle paylaşabilirsiniz. 


Kurabiyelerin yapımında emek harcayan ablam Aslı’ya çok teşekkürler!
Afiyet olsun...